Subscribe Now
Trending News
29 Mar 2024

Blog Post

Google’ın ‘Dünyanın En Kaçık İş Yeri’nde Çalışanlarına Sunduğu Olanaklar
Teknoloji

Google’ın ‘Dünyanın En Kaçık İş Yeri’nde Çalışanlarına Sunduğu Olanaklar 

Google’ın ‘dünyanın en kaçık iş yeri’ olarak da anılan ofisinde 5 bin sterlinlik uyku kozalarında öğle uykuları, karavanlarda toplantılar, köpekler için personel kartları, ve kantinde ücretsiz ıstakoz günlük hayatın olağan bir parçası. İşte Google’ın iç dünyasını bir bakış…

Çatıların üstündeki çayırlarda yetişen çilekler, üç şeritli olimpik yüzme havuzu, ses geçirmeyen ‘uyku kozaları,’ kaşmir göz maskeleri ve kaz tüyü yorganlar. Adeta dünyanın en güzel oyun alanını akla getiren bu şeyler aslında sadece dünyanın en büyük şirketlerinden biri olan Google’ın çalışanlarını şımartmak için sunduğu özelliklerin sadece bir kaçı.

Arama motorunu kötüye kullanmaktan ötürü AB tarafından geçtiğimiz hafta 2,1 milyar sterlin tutarında para cezasına çarptırılan Google, endüstride yaratıcılık teşvik eden eksantrik ofis alanlarıyla tanınıyor. Gelecek sene inşası başlayacak olan 11 katlı, 1 milyar sterlinlik Google merkez binasının planları bir koşu pisti, basketbol sahası ve 24 saat boyunca açık masaj odaları içeriyor.

Ancak basına sızan bazı söylentilere göre, milyar dolarlık bu şirketteki tek tuhaflıklar birkaç tasarım farklılığı değil. Google çalışanların kilolarını kontrol ediyor, saçlarını kesiyor ve onlara gün içinde şekerleme yapmayı zorunlu kılıyor. İşte Google’ın iç dünyasını bir bakış…

Google’da çalışmak isteyen başvuru sahipleri beş titiz röportaja tabi tutuluyor ve en zeki adaylar tespit ediliyor. Kusursuz CV’lere sahipleri adaylar bile, ‘Bu ülkede her yıl kaç tane saç kesimi gerçekleşmekte?’, ‘Bu bina için bir tahliye planı tasarla’ veya ‘Her bir odaya girdiğinizde bir şarkı çalacak olsa, o şarkı ne olur?” gibi soruların karşısında şaşırıp kalıyor.

Yeni personel üyelerine ‘Noogler’ adını takan Google, içinde yaklaşık 20.000 kişinin bulunduğu eski çalışanlar grubuna ise ‘Xoogler’ olarak hitap ediyor. İşe aldığı insanları bu kadar özenle seçen Google, insanların şirketten ayrılmasına çok sıcak bakmıyor. Eski çalışanlarını Xoogler mezunlar ağına kaydediyor, ve danışmanlık, sunumlar ve ağ kurma etkinlikleri için sık sık eski çalışanlarıyla etkinlikler gerçekleştiriyor.

Google’ın insan kaynakları departmanına verilen ad ‘POPS.’ POPS’da çalışan İnsan Analistler çalışanlara alışılmışın dışında çok daha uygulamalı bir yaklaşım sergiliyor. Google çalışanları öğle yemeği tercihlerinden, spor salonunu ne kadar sık kullandıklarına dair her konuda anketlere tabi tutuluyor. Daha sonra elde edilen veriler şirket verimliliği ve hırsı ölçmek için kullanılıyor.

Google’ın 2012 yılında başlattığı ve kod adı ‘Aristoteles’ olan araştırma projesi, şirkette kusursuz bir ekip kurmak için gerekenleri analiz ediyor. Bulgulara göre eğer bir yönetici yeni işe alınmış birini ilk gününde selamlarsa, bu işçi ilerleyen 9 ay boyunca yüzde 15 daha verimli olacaktır.

Ancak bütün çalışanlar Google’ın onları bu kadar denetliyor olmasından hoşnut değil. Geçen yıl teknoloji şirketindeki bir ürün yöneticisi, işçilerin eşlerine veya arkadaşlarına patronlarıyla konuştukları konuları anlatmalarının yasak olduğunu, ve Google’daki çalışma deneyimlerini başka iş görüşmelerinde paylaşmalarını yasak olduğunu açıkladı.

Google’ın yeni İngiltere Genel Merkezinde, ‘ruh hali, yaratıcılık ve öğrenmeyi’ geliştirmenin yanı sıra ‘uyanıklık ve verimliliği’ artıran 5 bin starlin uyku kozaları olacak. Üzeri kapalı, küre biçimindeki bu koltuklara, sırt üstü yatılıyor. 15 ila 20 dakikalık programlarda “yerçekimsiz” hissi vererek çalışan bu kozaların içerisinde rahatlatıcı müzik çalıyor. Koltuk, belirlenen sürenin sonunda kullanıcıları titreşim ve yanıp sönen ışıklarla uyandırıyor.

Şirketin ofislerinin birçoğunda, hava geçirmez kapı kilitleriyle donatılmış, ses ve ışık geçirmeyen uyku odaları mevcut. Ama bu odalar fazla uyuyan çalışanlar tarafından suiistimal edilmekte. Gözlerini kapatmadan dinlenmek isteyen çalışanlar içinse spor salonları, saunalar ve masaj odaları içeren ‘sağlıklı yaşam merkezleri’ de mevcut. Çalışanların birbirlerine iyi bir iş çıkardıklarını hissettiklerinde bir saatlik ücretsiz masaja çevrilebilen ‘masaj kredisi’ vermeleri mümkün.

Google çalışanların köpeklerini işe getirmesine sadece izin vermiyor, aynı zamanda bunu teşvik ediyor. Çalışan el kitabına göre: “Google’ın köpeklere gösterdiği sevgi kurumsal kültürünün ayrılmaz bir parçasıdır.” Denetim altında olduğu sürece, personel dört ayaklı arkadaşlarını ofise getirebiliyor, hatta düzenli ziyaretçilere Google kolay giriş çıkış yapabilmeleri için personel kartı bile veriyor.

Bir Google çalışanı, bu politikanın kendisini işyerinde daha üretken kıldığını ve köpeğini yürüyüşe çıkardığında yeni meslektaşlarla tanışma imkânı olduğunu söyledi. Ne yazık ki, Google’in köpeklere karşı gösterdiği bu sempati kedileri pek kapsamıyor. Şirket konuyla ilgili, “Biz kedi ve köpek arasında ayrımcılık yapmıyoruz, ancak kedinin sağlığı ve refahı açısından bu kadar çok köpeğin olduğu bir ortama getirilmesini teşvik etmiyoruz” dedi.

Google, çalışanlarının ofisten çıkmasını istemediği için şirkette her türlü ihtiyaclarını görmeye çalışıyor. Google ofislerinde, doktor, diş hekimi, fizyoterapist, avukat, ayakkabı parlatıcısı, güzellik uzmanı ve kuaförler bulunmakta. Bu hizmetlerin hepsi çalışanlara ücretsiz olarak sunuluyor. Google çalışanlarının çamaşırlarını yıkamaları için eve gitmeleri bile gerekmiyor: personel, kirli giysilerini yanlarında getirip ofis çamaşır makinelerini kullanarak yıkayabiliyor veya kuru temizlemeye teslim edebiliyor.

Yeni Londra Genel Merkezi, dünyanın dört bir yanından ağız sulandıran yiyecek satan dört üst sınıf restorana sahip olacak ve çalışanlar burada ücretsiz yemek yiyebilecek. Istakoz linguine’den ev yapımı dondurmaya kadar her çeşit yemeğin olacağı bu kantin Michelin yıldızlı restoranları aratmayacak. Ücretsiz yemek fikri kulağa ne kadar hoş gelsede, arkasındaki sebep oldukça rahatsız edici: ofiste lezzetli yemekler olunca çalışanların ofisten çıkması için bir sebep kalmıyor.

Dokuz yıl boyunca Google’da kıdemli bir hesap yöneticisi olarak çalışan Joe Cannella, Google’ın çalışanlarının hayatını ele geçirdiğini söylüyor: ‘Google’da çalışırken, Google’un yemeklerini Google’daki iş arkadaşlarınızla yiyorsunuz ve bir süre sonra Google’dan bağımsız olmanın nasıl bir şey olacağını hayal edemez hale geliyorsunuz.’

Aynı zamanda Google çalışanları iletişim kurmaya teşvik etmek için kantin kuyruklarını uzun tutmaya çalışıyor. Google’ın eski İngiltere genel müdürü Dan Cobley bu tercihi, “Kantin sıralarını uzun tutmaya çalışıyoruz çünkü insanların beklerken sohbet edeceklerini biliyoruz. Bu sohbetler daha sonra fikirlere, fikirlerde projelere dönüşüyor” diyerek açıkladı.

Google’da çalışmaya yeni başlayanlar genelde kantin ayrıcalıklarına karşı koyamayıp, ilk aylarda oldukça fazla kilo alıyor. Kulağa önemsiz gelsede, porsiyon kontrolü önemli çünkü Google sağlıklı bir işgücünü çok önem veriyor. Hatta Google çalışanların fit kalması için daha küçük porsiyonlarda servis ve tatlıları kantinin köşesine koymak gibi tekniklerde uyguluyor.

Google’ın çalışanlarına sunduğu tuhaf özelliklerden biride ‘ölüm yardımı.’ Bu politikaya göre biri Google’da çalışırken ölürse, hayatta olan eşi on yıl boyunca kişinin maaşının yüzde 50’sini almaya devam ediyor. Daha da şaşırtıcı bir şekilde, bu politikanın geçerli olması için minimum bir çalışma süresi yok. Bu nedenle her çalışan, yalnızca bir haftadır çalışıyor olsa bile, bu yardımı talep etmeye hak kazanıyor.

Google çalışanların hobilerini ciddiye alıyor. Bu yüzden herhangi bir Google ofisinde kaya tırmanma duvarları, plaj voleybol sahaları, buz pateni pistleri, koşu parkurları, bowling salonları, basketbol sahaları, futbol sahaları, ping pong masaları ve masa oyunları odaları bulmanız mümkün.

Çalışanlar, dalga makineleri ve su altı koşu bandı olan yüzme havuzlarında uzun bir günün ardından dinlenebiliyor. Sportif olmayan çalışanlar içinse ofiste dil kursları ve hareketli kütüphaneler var. Ek olarak yeni açılacak Google Londra binasının çatısında çalışanlar tarım yapabilecek. Google aynı zamanda çalışanlarını yıllık kayak gezilerine ve yaz pikniklerine götürmekten çok hoşlanıyor, çünkü bu seyahatler çalışanların meslektaşlarıyla zaman geçirmesini sağlıyor.

Google, orijinal iç mekanlara da öncülük ediyor. Örneğin İsrail’in bürosunun yapay bir plajı ve kaydırakları var; Londra’daki merkez binasında plaj kulübeleri ve dev zar şeklinde gizlenmiş odalar bulmak mümkün.Dublin ofisinin çatısında minik bir orman ve kanepeler var. Google ofislerinde eski küvetlerden yapılmış masalar, duvarları yastıklarla kaplı odalar ve efsaneleşen ‘konferans bisikleti’ var. Bu bisiklet 5 kişilik olup, binenleri birlikte çalışmaya itiyor ve Noogler’lar için ekip oluşturma egzersizi olarak kullanılıyor.

Google’ın bütün bu aktivitelerin ilham vermekten ziyade yorduğu çalışanları içinde bir çözümü var: motivasyonel konuşmacılar. Aralarında ünlü oyuncu Will Smith ve eski Amerikan başkanı Barack Obama’nın da bulunduğu bir grup konuşmacıyı Google hep hazırda tutuyor.

San Francisco’daki Google işçilerine şehir merkezinden şirket merkezine nakliye yapan WiFi’lı otobüsler, çalışanların stresli sabah yolculuklarını elimine etmeyi hedef alıyor. İşe kendi arabasıyla gelmeyi tercih eden çalışanlar için şirket ücretsiz araç yıkaması ve yağ değişim servisi sunuyor. Google’ın dünyanın başka bir yerindeki ofisinde ise, çalışanlar binanın içinde kaykaylar ve golf arabalarıyla geziyor.

Google’ın çalışanlarını şımartması konusunda bunlarla da yetinmiyor. Çalışanların tuvalet molalarını bile daha iyi bir deneyim haline getirmeye çalışan Google, tuvaletleri 11 bin sterlinlik ısıtmalı koltuklu, yüksek teknoloji ”Japon toto tuvaletleri” ile donattı.

Related posts

Bir cevap yazın